“Peri
bacalarının ardına gizlenmiş yaşam öykülerini yazdım”
Arkadaşım İsrafil Baran’ın “Kapadokya Öyküleri” adlı kitabını keyifle okudum. Hatta basılmadan önce okuduğum ilk kitaptır. Bu güveni için İsrafil Baran’a çok teşekkür ederim. Bir gezi kitabı olmamasına karşın, Kapadokya bölgesini gezeceklerin yararlanabileceği bir kitap olduğu için İsrafil Baran ile kitabı hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kapadokya
bölgesinde gazetecilik yaptığını ve öyküler biriktirdiğini biliyorum.
Kitabındaki öykülerin daha önce yayınlanmadığını belirtmişsin. Bu öyküleri
nasıl biriktirdin? Ne tür kaynaklardan yararlandın ve bu süreç ne kadar sürdü?
Öncelikle ilgin ve desteğin için teşekkür ederim.
Kapadokya’da gazetecilik yaptığım dönemde etik kurallar gereği gerçek olmayan
bilgilere haberde yer veremiyorduk. Haberini yaptığımız her kilisenin, peri
bacasının, yazıtın, müzenin geri planında bir efsaneyle karşılaşıyorduk. Dilden
dile dolaşarak günümüze kadar gelen bu efsanelerin kaynağını araştırırken
birçoğunun daha önce kitaplarda yayınlanmadığını fark ettim.
Acıgöl’de ki bir Hitit yazıtını halkımız sadece yazılı
kaya olarak adlandırıyor, yazıtta Kral Wasusarma’nın dost gibi görünen
düşmanlara ettiği bedduaların yer aldığını bilmiyordu. Yaklaşık beş yıllık muhabirlik hayatımda
geçmişten günümüze peri bacalarının ardında unutulup gitmiş onlarca insanın
yaşam öyküsüyle karşılaştım. Beş yılın ardından kitap fikrini kafamda
bitirmiştim. Efsaneleri öykü olarak kaleme alma sürecinde her öykünün geçtiği
dönemi ayrı ayrı inceledim. O dönemim
günlük yaşamı, kıyafetleri, meslekler, coğrafyanın siyasi ve jeolopolitik
konumu, müzik aletlerine kadar birçok unsuru tek tek araştırdım. Hıristiyan
yaşamlarını ele alırken Ortodoks ve Osmanlı kaynaklarına başvurdum. Tarihi
öyküler beni bir hayli zorladı diyebilirim. Yaklaşık dört ay gibi bir sürede
kitap çalışmamı tamamladım.
Biz Çekirdek Gezi olarak bir geziye çıkmadan önce, o bölge hakkında bulabildiğimiz yazıları okumaya çalışıyoruz. “Kapadokya Öyküleri” adlı kitabın bizim için bölgenin tarihi hakkında güzel bir kaynak oldu. Bu bir gezi kitabı değil, ancak kitabını okuyanlar Kapadokya bölgesini gezmeye gittiklerinde kimlerin ayak izlerine rastlayacaklar?
Biz Çekirdek Gezi olarak bir geziye çıkmadan önce, o bölge hakkında bulabildiğimiz yazıları okumaya çalışıyoruz. “Kapadokya Öyküleri” adlı kitabın bizim için bölgenin tarihi hakkında güzel bir kaynak oldu. Bu bir gezi kitabı değil, ancak kitabını okuyanlar Kapadokya bölgesini gezmeye gittiklerinde kimlerin ayak izlerine rastlayacaklar?
Krallarını tanrılaştırmış, düşmanlarına korku salan
komutanlar, İsa Peygambere iman ettiği için işkenceler gören azizler, birbirine
kavuşamayan aşıklar…
Kapadokya’yı ziyaret etmeyi düşünen gezginler bu kitabı
okuduktan sonra peri bacalarının arasında ki tozlu yollarda yürürken yüzyıllar
önce uzun saçlarının arasına İncil’i saklayan Nino’yu, elleri göğsünde çapraz
bir vaziyette yürüyen hizmetkar Aziz Yuhannes’i, Hacı Bektaş Veli’yi özlemle
hatırlayacak.
Kitabındaki
öykülerle, Anadolu tarihinin farklı sayfalarında geziniyoruz. Anadolu, her
dönem farklı toplulukların ve farklı inançların uğrak yeri olmuş diyebilir
miyiz?
Medeniyetler beşiği Anadolu, her yüzyılda farklı
topluklara ve inançlara ev sahipliği yapmış. Anadolu, her dönem farklı
toplulukların ve farklı inançların uğrak yeri olmuş diyebiliriz. Hitit
döneminde kralların Tanrı olduğuna inanan halklar, Pagan dinleri, Roma ve
Bizans dönemlerinde Hıristiyanlık ve yakın tarihimizde İslam bu coğrafyanın
inanç yapısını oluşturuyor.
“Mezopotamya
Öyküleri” üzerine çalıştığını biliyorum. Mezopotamya’da kimlerin ayak izleri
var ve ne zaman okuyabileceğiz?
Mezopotamya Kapadokya’dan daha köklü ve zengin bir
geçmişe sahip. Fırat ile Dicle sınırlarını da aşan bu bölge, birçok dine ev
sahipliği yapmış, çok Tanrılı dinlerin Tanrılarının savaşlarına şahitlik etmiş
bir coğrafya. Dinlerin tarihi ile ilgili okumaları tamamladıktan sonra
öykülerimi kaleme alacağım. Çok uzun sürmeyecek gibi görünüyor.
Böylesi
değerli bir kitap hazırladığın için çok teşekkür ederim. Kapadokya gezimizde
kitabından çokça yararlanacağımdan şüphen olmasın.
Kitap fikrimin gerçekleşmesi sürecinde ilginiz bana güç
verdi. Desteğiniz için asıl ben teşekkür ederim.